Dr. Gülsüm Kartal, meme kanseri ile ilgili merak edilenleri anlattı

Türkiye’de kadınlarda sık görülen meme kanseri, erken fark edildiğinde tedaviye en hızlı olumlu sonuç veren bir kanser türü olarak biliniyor.

Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) bağlı Uluslararası Kanser Araştırmaları Merkezi tarafından yapılan araştırmalarda, 180 dünya ülkesinin 140’ında meme kanserinin kadınlarda en yaygın görülen kanser olduğu belirlendi.

Son 30 yılda tedavi başarı oranı arttı

Her dört kadından 1’inin yakalandığı kanser türü için son 30 yılda yapılan çalışmalarla, özellikle tarama sayesinde tedavideki başarı oranı oldukça arttı.

DSÖ tarafından 2004 yılından bu yana meme kanseri farkındalığının vurgulanması amacıyla 1-31 Ekim Ayı Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı olarak belirlendi.

Ensonhaber.com Sağlık Yazarı Dr. Gülsüm Kartal, meme kanseri ile ilgili merak edilenleri ayrıntılı bir şekilde anlattı.

“Kadınların yüzde 15’i meme kanserinden hayatını kaybetmektedir”

Meme kanserinin kadınlar arasında oldukça sık görüldüğünü belirten Gülsüm Kartal, “Kanser, koroner kalp hastalıklarından sonra ölüm nedenleri arasında 2’nci sırada yer almaktadır. Meme kanseri kadınlar arasında en sık görülen kanserdir ve kanser dolayısıyla ölen kadınların yüzde 15’i meme kanserinden hayatını kaybetmektedir. 85 yaşına kadar her 8 kadından 1’inde meme kanseri gelişir.” ifadelerini kullandı.

“Genellikle lobüllerden ya da kanallardan kaynaklanır”

Meme kanseri türlerini anlatan Kartal, “Kanser hastalığı hücrelerin kontrolsüzce çoğalmasından kaynaklanmaktadır. Bilmemiz gereken bir diğer terim ise metastazdır. Metastaz, kanserin oluştuğu dokudan kan yoluyla vücutta başka bir yere taşınmasıdır. Meme kanseri de meme dokusunda hücrelerin kontrolsüzce çoğalmasından kaynaklanır. Meme, sütün yapıldığı lobüllerden, sütü taşıyan kanallardan ve bağ dokudan oluşur. Meme kanserleri genellikle lobüllerden ya da kanallardan kaynaklanır. Meme kanserinin birçok türü olmasına rağmen en sık görülen türleri invaziv duktal karsinom ve invaziv lobüler karsinomdur.” dedi.

Kimler risk grubunda?

Risk grubunu açıklayan Dr. Kartal, “Meme kanseri için herkes risk altındadır. Çok nadir bile olsa erkeklerde de görülebilir. Fakat kadınlarda görülme sıklığı çok daha fazladır. 50 yaş üstü kadınlar, ailesinde meme kanseri olanlar, 30 yaşından sonra doğum yapan kadınlar, çok alkol kullananlar, sigara içenler, obez kadınlar daha çok risk altındadır.” şeklinde konuştu.

“Genetik taramalar faydalı görülmektedir”

Genetik yatkınlığa dikkat çeken Kartal, “Ailesinde meme kanseri olan kadınlar için BRCA1 ve BRCA2 genetik mutasyonlara yatkınlık olabileceğinden ve bu mutasyonlar meme kanseri riskini arttırdığından genetik taramalar faydalı görülmektedir. Böylece daha kanser oluşmadan önlemler alınabilir.”

“Pek çok görsel kaynak ve video vardır”

Meme muayenesinin kendi kendine yapılmasının önemli olduğunu vurgulayan Kartal, “20 yaş üzeri her kadın ayda 1 kendi kendine meme muayenesi yapmalıdır. Kendi kendine meme muayenesi için pek çok görsel kaynak ve video vardır. Bunlardan yararlanılarak bu muayenin nasıl olması gerektiği anlaşılabilir. 20 yaş üzeri kadınlarda 2 yılda bir 40 yaş üzeri kadınlarda yılda 1 doktorun meme muayenesi yapılır.

Kanser belirtileri

Doktora başvurulmasını gerektiren bulguları açıklayan Gülsüm Kartal,Meme kanserinin belirtilerine gelecek olursak memede ya da koltuk altında ele gelen kitle, memenin herhangi bir yerinde sertleşme ya da şişme, meme derisinde zedelenme veya çukurlaşma, meme ucunda ağrı, süt dışında memeden gelen akıntı, meme başında çekilme, memenin şeklinin ve büyüklüğünün değişmesi, memede ağrı belirtiler arasındadır.”

“Genellikle tedaviye yanıt veren kanserlerdendir”

“Meme kanseri tanısı meme MRI, ultrasonografi, mamografi veya biyopsi ile konulabilir. Meme kanserlerinde çoğu ölüm metastaz dolayısıyla olur. Erken teşhisin önemli olmasının nedenlerinden biri de budur. Ayrıca meme kanseri genellikle tedaviye yanıt veren kanserlerdendir. Bu yanıtın verilme olasılığı erken teşhisle oldukça artmaktadır.”

Tedavi yöntemleri

Tedavide uygulanan yöntemleri açıklayan Kartal, “Eskiden meme kanserinin tedavisi sadece ameliyat ile masektomi yani meme dokusunun tümüyle çıkarılmasıyla yapılmaktayken şu an kanserin türüne ve yayılımına göre farklı tedavi seçenekleri vardır. Genelde birden fazla tedavi yöntemi kullanılır. Bunlar ameliyat, kemoterapi, hormonal ve biyolojik terapi ve radyasyon terapisidir.” dedi.

“Kanserden değil, geç kalmaktan korkun”

“Vitamin ya da bitkiler ile yapılan alternatif tedavilerin etkisi kanıtlanmamıştır ve riskli olabilir. Son olarak kanserde sloganımız olan ama ne kadar söylenirse söylensin önemini yitirmeyecek olan cümlemizi söyleyerek kapatmak istiyorum: Kanserden değil, geç kalmaktan korkun.”


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir